30 Mart 2011 Çarşamba

SWARA YOGA BİLİMİ

İnsan organizmamız fizik biliminde sinirler, damarlar ve atardamarlar olarak bilinen yetkin bir kanallar ağı vasıtasıyla çalışır.Bizim çevremize etkide ve tepkide bulunmamızı sağlayan bu kanallar sinirler olarak bilinirler.Bedenin bu ince kanallarına Yoga biliminde NADİ adı verilir.Otonom sinir sistemi sempatik ve parasempatik kollar vasıtasıyla organizmanın iç makinesini çalıştırır.Bütün sinirler ve Nadiler her hücrenin, lifin, dokunun, kemiğin vs etrafında, organizmayı kendisi ve çevresine dair bilinçli kılmak için bir ağ oluştururlar.Belli bir bölgede her Nadi'nin ve sinirin içindeki enerji akılı doğru ritmik düzende çalıştığı sürece yaşam varolur.Nadi'ler bloke olduğu zaman, onlarla bağlantılı olan organ cansızlaşır ve bunun sonucunda organizma pek çok hastalık geçirir.

NEFES Yaşamın temeli

Nefes zihnin fiziksel karşılığında,zihin aracı olarak benin korteksini, ikiz yarı-kürelerini kullanır.Bu iki yarı-küre motor sinir tepkileri ile tüm organizmayla koordine olur.Bütün motor sinir faaliyetleri, bedenin bütün duyu ve motor işlevleri nefesin yardımıyla gerçekleştirilir.

Onun için nefes eylemde bulunan zihindir!Nefes organizmanın Prana (enerji) gücünü sağlar.Hava elementi olarak işlevde bulunan bu Prana gücü hareket, nabız atışı, titreşim ve hayat yaratır.

"Spirit" sözcüğü kelime anlamı nefes olan Latince "Spiritus" sözcüğünden gelmektedir.

Zihin ve bilinç soyut terimlerdir - nefes ise fizyolojik bir gerçekliktir.Bilincin incelenmesi nefes alma biliminin incelenmesiyle başlar.Nefes harekete sevk eder.Nefes almanın kendisi motor sinirsel bir faaliyettir.Prana'yı kontrol etme bilimi Hatha Yoga'nın bir dalı olan 'Pranayama' olarak bilinir.Prana tüm yaşayan organizmaları ayakta tutan yaşam gücüdür.Prana enerjisi negatif iyonlarda, oksijende,ozonda ve güneş radyasyonunda bulunur ve insan için esas kaynağı nefestir.

Swara Yoga burundan soluma bilimidir.Ona pek yerinde olarak "Kadim Zihin Teknolojisi" denmiştir.Swara Yoga bilimi bir yandan burundan soluma ile bedenin gizli sinirleri, diğer yandan da Ay'ın döngüleri ve elementler arasındaki ilişki ile ilgilidir.Burnun döngülerini -sağ ve sol burun delikleriyle akan nefesin doğasını- inceler.Swara Yoga öğretileri nefesimizi, hayatımızı Ay'ın evrensel ritmiyle eşleştirmemizi sağlar.

Swara Yoga'nın kurucuları beyin yarı-kürelerini bilmiyorlardı, fakat iki kutupluluk prensibiyle çalıştılar: Eril, güneş prensibi ya da Shiva olan bedenin sağ yanı ile Dişi, ay prensibi veya Shakti olan sol yanı.

Swara Yoga bilimi sağ/sol burun deliği hakimiyetini belirlemek ve hakim olan burun deliğinin günlük hayattaki özel faaliyetlerle eşleştirmek için yöntemler sunmaktır.


Kaynakça:Nefes,Zihin ve Farkındalık-Harısh Joharı





8 Mart 2007 Perşembe

Kaldığım yerden devam ediyorum, şunu söylemeden geçemeyeceğim ilk başlarda disipline olmak, zor gelebilir, biraz kendinizi zorlarsanız devamı geliyor bu seferde yapmak istiyorsunuz ama biraz sabır, aslında muntazam çalıştığınız zaman bir bakıyorsunuz günlük yaşam döngünüzün içine girivermiş çalışmalarınız, o noktayı fark etmek çok keyifli. Bu sefer onun keyfini çıkarmak geliyor, mesela gün içinde doğru durmayı öğrendiğinizi fark ediyorsunuz, doğru nefes otomatik olarak arkasından geliveriyor, yürürken, otururken, rahat hissediyorsunuz kendinizi dik durarak yürüdüğünüz zaman, öz güveniniz devreye giriyor.
Yoga çalışmalarımıza geri dönüyorum, bilindiği gibi duruşlar var. Ayakta, oturur, yatar. Bu duruşlar tamamiyle bedenseldir. Bedenimizi tanımak için yaptığımız duruşlardır. Bazı problemlerimiz olabilir mesela fıtık, omurga sorunları ve diğerleri.Benim fıtığım var 7de belimdede çökme var kaslarda, bu problemlerime rağmen, dikkat ederek yapıyorum şimdi düşünüyorumda eğer Yoga yapmasaydım durumum ne olurdu.Açıkçası düşünmek istemiyorum, operasyonlar vb. Dolayısıyla bedeni yormadan, kasmadan, çalışarak problemli bölgeleride rahatlatabiliyoruz Yoga teknikleriyle, aslında çok eski öğreti Yoga, tarihi tam olarak bilinemiyor, Ersin Hoca'nın notlarında bulabilirsiniz tarihçesini.
Pozlar (Asana), düşünüldüğü gibi zor, yapılamaz değil. 80 yaşında talebemiz var rahatlıkla uyguluyor, dolayısıyla gözünüz korkmasın. Pozlar aslında bedenin esnekliğini yakalamasını sağlıyor, zaten Yoga'yı bizimle çalıştıktan sonra geri kalan günlerde evde uygularsanız, unutmazsınız, hergün yapmanın faydası, kitap gibi olursunuz. Zihni kontrol altına aldığınız için, konsantrasyon bozukluğu vb problemler varsa, çözülmeğe başlar. Unutmama devreye girer, Yoga görsel çalışma olduğu için hatırlamak daha kolaydır. Öğrendikçe uygulamak şart, yazın tatil yerlerine gittiğinizde toprağa basarak pozları, açık havada nefes tekniklerini uyguladığınızda kendinizdeki farklılıkları 'siz' hemen tesbit edebilirsiniz.
Devamını yazacağım.

6 Mart 2007 Salı

Yaş 48!

Blog'umun hazırlanmasında; Ersin Hoca ve Tanya'ya emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.
Yoga'dan almış olduğum faydaları, paylaşmanın gerekli olduğunu düşünüyorum. Aşağı yukarı 18 yıl oldu Yoga'yla tanışalı, Ersin Hoca'nın eğitmenliği doğrultusunda.

Ne oldu peki bu kadar sene çalışmanın sonucunda, neler olmadı ki..

O kadar güzelki.. Nereden başlıycam, hangi birini yazıcam acaba, neyse sırayla, acele etmeden paylaşıcam.

Şu andaki durumum; yaş : 48, yani menapoz durumları malum, hemde tam ortasındayım. Aslına bakarsak 2 yıl oldu, bence kadının dönüm noktası akıllı olursa tabi, takıntılı, kuruntulu,panik durumları varsa, bir tür kabusa dönüşebilir, bana gelince; Yoga bu noktada devreye giriyor sonsuz teşekkürler Yoga...

Biraz bahsetmekte fayda görüyorum, Yoga'nın menapoza ne gibi artılar getirdiğini.
Nefes tekniklerinden başlıyorum, doğru nefes alınıp verildiğinde ki doğru nefes 'Körük' nefesidir, nedir körük nefesi? İlk kural, nefesin burundan alınıp verilmesidir. Bedeni kasmadan dik durmak,nefesi yavaş almak, yavaş vermek, nefesi takip etmek, nefesin içinde hava ve Prana(soluduğumuz havada, besinde,suda,güneş ışınlarında bulunur.Dolayısıyla Prana; Evrende var olan tüm enerjilerin toplamı olan ve evrensel enerjidir.)vardır. Havanın ve Prana'nın bedene girirş ve çıkışını düşünmek gerekir. Bu işleyişi düşünmek için nefesin yavaş alınıp verilmesi gerekir, nefesimizi hızlı alıp-verirsek takip edemeyiz, edemediğimiz gibi nefesimizi ciğerler, diyafram,göbek bölgemize indiremeyiz. tekrar başa dönüyorum Körük nefesine, anlaşıldığı gibi nefesimizi göbek bölgemize kadar indiriyoruz, zaten bedenimizi kasmadan, dik durduğumuzda, nefesimiz göbek bölgemize kendiliğinden iner, ama dik duramıyoruz, çocukluktan itibaren dik duramama gibi bir durum söz konusu. Bunun sebebi fizik bedenimizi dikkate almamızdır, yani kendimizle ilgilenmemiz gerekir, mesela en büyük sorun kilo, kilo aldığımız zaman otomatik olarak duruşumuz bozuluyor, duruşumuz bozulduğu zaman, nefes alıp-vermemiz değişiyor. Kilomuza dikkat etmek zorundayız, yaşam kalitemizi üst seviyelerde tutmak istiyorsak tabi. Hele menapozdaki kilo problemini düşünürek, buradan yola çıkarsak, hareket şart. Hareket dediğimiz noktada, benim aklıma hemen Yoga hareketleri geliyor. Şunu belirtmek istiyorum yaşınız hiç mühim değil yeterki bedeninizi yormadan, hareket edin. Özellikle menapoz döneminde. Hareket dediğim zaman nefes teknikleri devreye giriyor. Doğru hareket, doğru nefes alıp-vermektir.

Toparlıyorum, Körük nefesi çalışıyoruz, hareket ediyoruz, kilomuzu koruyoruz. Düşündüğünüz zaman menapozun doğurmuş olduğu sıkıntılar minimum noktasında durur.
Mesela yine bu dönemde en büyük sıkıntılardan bir tanesi 'ateş basma' denilen durum. Birden aşağıdan yukarı doğru hızla ve artarak gelen sıcak dalgası, bunu yok etmek mümkün hemde çok basit bir nefes tekniği ile, yalnız şunu belirtmemde fayda var, basit derken günde birkaç tur çalışılması gerekir bahsetmiş olduğum tekniklerin, bu da şu demektir kendinize ait zamanınız olması lazımdır. Yazıma devam edicem...

23 Şubat 2007 Cuma

Ayurveda notları

AYURVEDA notları,

İşte size gayet basit ama güzel ayurveda notları,

Kapha için tercih edilecekler: Genelde hafif yiyecekler, kuru, sıcak yiyecekler ve sıcak içecekler. Acı , keskin, buruk tatlar.
SEBZELER: Yeşil yapraklı sebzeler, patates, havuç, lahana, pancar(az),karnıbahar, enginar, kuşkonmaz, kereviz, brokoli, bezelye, biber, kabak, bamya, domates, patlıcan(küçük), turp(küçük).

MEYVELER: Elma, nar, üzüm, trabzon hurması, kızılcık, kuru üzüm, incir, hurma(balla iyi), şeftali.

TAHILLAR: Eski tahıllar(en az 1 yıllık), arpa, darı, mısır, kara buğday, çavdar, yulaf, buğday, prinç.

BAKLAGİLLER: Soya fasulyesi hariç hepsi yenebilir.

ET: Tavuk, karides, hindi (hepsi az miktarda).

SÜT ÜRÜNLERİ: Ayran, az yağlı süt, az miktarda ghee (sadeyağ).

TATLANDIRICI: Bal.

KURUYEMİŞLER: Ayçiçeği ve kabakçekirdeği.

YAĞLAR: Hardalyağı, mısırözüyağı, susamyağı (hepsi az).

BAHARATLAR: Tuz dışında tüm baharatlar, genelde acı ve keskin baharatlar (biber, zencefil gibi), az miktarda limon suyu.

KAÇINILMASI VEYA AZALTILMASI GEREKENLER : Genelde fazla yememeye, özellikle geceleri dikkat etmelidir. Yağlı, soğuk, ağır gıdalar, tatlı, ekşi ve tuzlu tatlar.

SEBZELER: Tatlı patates

MEYVELER: Muz, avokado, ananas, portakal, kavun, erik, mango, hindistancevizi, kayısı.

TAHILLAR: Yeni taze tahıllar, özellikle buğday, ve prinç.

BAKLAGİLLER: Soya fasulyesi.

ET: Kırmızı et ve deniz ürünleri.

SÜT ÜRÜNLERİ: Yoğurt, kaymak, t.yağ, fazla miktar süt ve ghee

TATLANDIRICI: Şeker.

KURUYEMİŞLER: Üsttekiler hariç hepsi.

YAĞLAR: Üsttekiler hariç hepsi.

BAHARATLAR : Tuz.

VATA İÇİN TERCİH EDİLECEKLER : Genelde yeterli miktarda yağlı, sıcak yiyecek ve içecekler. Tatlı, ekşi ve tuzlu tatlar.

SEBZELER: Kabak, bamya, enginar, kuşkonmaz, patlıcan(küçük), havuç, pancar, domates, salatalık, turp(küçük), ıspanak(az miktarda).

MEYVELER: Olgun, tatlı ve sulu meyveler, kurutulmuş meyveler suya konmalı, tatlı üzüm, muz, nar(tatlı), avokado, tatlı ananas, kavun, karpuz, elma ve armut(sadece tatlı ve sulu olanlar), erik, tatlı portakal, kiraz, incir, hurma, kuru üzüm, kiwi, kayısı ve şeftali.

TATLILAR: Hepsi iyi bal az miktarda.

TAHILLAR: Buğday ürünleri, prinç, pişmiş yulaf az miktarda.

BAKLAGİLLER: Sarı mung fasulyesi, nohut, kırmızı mercimek.

SÜT ÜRÜNLERİ: Tüm süt ürünleri, peynir yumuşak ve taze.

YAĞLAR: Hepsi iyi özellikle susam yağı.

ET: Tavuk, hindi, deniz ürünleri(az miktarda).

KURUYEMİŞLER: Yerfıstığı dışında hepsi iyi.

BAHARATLAR: Kimyon, zencefil, hardal, boyotu, tarçın, kakule, karanfil, rezene, karabiber(az), tuz, limon suyu. Diğerleri az miktarda.

Kaçınılması veya azaltılması gerekenler: Genelde hafif ve kuru gıdalar, soğuk yiyecek ve içecekler. Acı, keskin ve buruk tatlar.

SEBZELER: Yeşil yapraklı sebzeler, patates, lahana, bal kabağı, bezelye, olgun patlıcan ve turp, brokoli, kereviz, karnıbahar, mantar. Genelde çiğ sebzelerden kaçınınız. Soğan ve sarımsaktan pişmiş de olsa uzak durunuz.

MEYVELER: Ham, kuru, ekşi meyveler, kızılcık, ham elma ve armut, trabzon hurması, hindiba.

TAHILLAR: Arpa, darı, mısır, çavdar,karabuğday, ham yulaf.

BAKLAGİLLER: Üsttekiler dışındakiler uygun değil.

ET: Kırmızı et.

PİTA İÇİN TERCİH EDİLECEKLER: Genelde çok sıcak olmayan yiyecekler tercihe göre az soğuk veya ılık içecekler. Tatlı, keskin ve buruk tatlar.

SEBZELER: Kabak, bamya, karnıbahar, lahana, ıspanak, enginar, brokoli, kuşkonmaz, yeşil fasulye, patates, kereviz, bezelye, yeşil tatlı biber, marul, turp(körpe) ve patlıcan(küçük).

MEYVELER: Üzüm, muz, avokado, kavun, karpuz, elma, armut, mango, nar, hindistan cevizi, kuru üzüm, hurma, incir, kayısı, portakal(tatlı), ananas(tatlı), trabzon hurması.

TAHILLAR: Buğday, prinç, arpa, yulaf.

BAKLAGİLLER: Sarı mercimek, küçük kuru fasulye, soya fasulyesi, nohut.

ET: Tavuk, karides, hindi(hepsi az miktarda).

SÜT ÜRÜNLERİ: Ghee(sadeyağ), süt, tereyağ, ayran,(tatlı), krema, eritme peyniri.

YAĞLAR: Hindistancevizi yağı, zeytinyağı, ayçiçek yağı.

TATLANDIRICILAR: Beyaz şeker, bal(az miktarda).

BAHARATLAR: Kişniş, kimyon, zencefil(az), zerdeçal, safran, rezene, tarçın, kakule, limon suyu.

Kaçınılması veya azaltılması gerekenler: Genelde acı, ekşi ve tuzlu tatlar.

SEBZELER: Domates, pancar, havuç, turp, acı biber, çiğ soğan ve sarımsak.

MEYVELER: Greyfurt, zeytin, portakal(ekşi), çilek, vişne, kızılcık, erik, ananas(ekşi).

TAHILLAR: Darı, mısır, kara buğday, çavdar.

BAKLAGİLLER: Kırmızı mercimek.

ET: Kırmızı et ve deniz ürünleri.

SÜT ÜRÜNLERİ: Ekşi süt ürünleri, peynir(özllkle ekşi ve tuzlu), tuzlu tereyağ, beyaz peynir, mayonez.

YAĞLAR: Badem yağı, mısır yağı, susam yağı.

TATLANDIRICILAR: Melas ve esmer şeker.

BAHARATLAR: Kırmızı biber, kara biber, hardal tohumu, karanfil, boyotu, sirke, ketçap, tuz, turşu.

ANA ÖĞÜNDE YEMEKLERİN GRUPLANMASI:

Yemek başlangıcı Ortası sonu

AĞIR ÖZELLİKLE EKŞİ HAFİF, KURU
TATL VE BURUK, KESKİN VE
YAĞLI TUZLU TATLAR AKIŞKAN GIDALAR
YUMUŞAK
YOĞURT
KATI GIDALAR

Altı tad ve bazı önemli yaygın Altı ana yiyecek niteliği ve bazı
örnekler: yaygın örnekler:

1- TATLI Şeker, süt,tereyağ, prinç, 1- AĞIR Peynir, yoğurt, buğday ürünleri.
ekmekler, bal.
2- EKŞİ Yoğurt, limon, peynir. 2- HAFİF Arpa, mısır, ıspanak, elma.

3- TUZLU Tuz 3- YAĞLI Süt ürünleri, yağlı gıdalar, yağlar..

4-ACI Baharatlı gıdalar, biberler, zencefil 4- KURU Arpa, mısır, patates, baklagiller.
kimyon.
5- SICAK Sıcak (ısısı) gıdalar ve içecekler.
5-KESKİN Ispanak, diğer yeşil yapraklı
sebzeler, zerdeçal(turmerik). 6- SOĞUK Soğuk gıdalar ve içecekler.

6-BURUK Baklagiller.

Tadlar Dosha'ları nasıl etkiler? Nitelikler Dosha'ları nasıl etkiler?

VAT'I AZALTAN VAT'I ARTIRAN VAT'I AZALTAN VAT'I ARTIRAN

Tatlı Acı Ağır Hafif
Ekşi Keskin Yağlı Kuru
Tuzlu Buruk Sıcak Soğuk

PİTT'İ AZALTAN PİTT'İ ARTIRAN PİTT'İ AZALTAN PİTT'İ ARTIRAN

Tatlı Acı Soğuk Sıcak
Keskin Ekşi Ağır Hafif
Buruk Tuzlu Yağlı Kuru

KAPH'I AZALTAN KAPH'I ARTIRAN KAPH'I AZALTAN KAPH'I ARTIRAN
Acı Tatlı Hafif Ağır
Keskin Ekşi Kuru Yağlı
Buruk Tuzlu Sıcak Soğuk

Her Fizyolojik Tipin Karakteristikleri
Bu tablo sizde hakim dosha veya Dosha'lar konusunda bir önfikir geliştirmenize yardımcı olabilir


VAT

_ Hafif, ince yapılı _Yeni bilgiyi çabuk kavrama, yine çabuk unutma
_İşlerini çabuk yapar _Üzüntüye eğilim
_Kuru cilde eğilim _Kabızlığa eğilim
_Soğuk havadan hoşlanmayış _Hafif ve bölünmüş uykuya eğilim
_Düzensiz açlık ve sindirim

PİTT

_Orta yapılı _Uyarılmaya ve öfkeye eğilim
_İşlerini orta hızla yapar _Atılgan ve keskin karakter
_Sıcak havadan hoşlanmayış _Soğuk yiyecek ve içecekleri tercih
_Keskin açlık ve sindirim(öğün gecikmesi _Kızarık görünüme, leke ve benlere, kızıl veya
veya atlamasına güçlük) sarı saçlara eğilim
_Yeni bilgiyi kavramada orta zaman, orta _İyi konuşmacı, keskin keskin konuşma
düzeyde bellek

KAPH

_Sert, ağır yapılı _Yeni bilgiyi yavaş kavrayıp, yavaş unutma
_Daha fazla güç ve dayanıklılık _Yavaş heyecanlanma veya uyarılma
_Yağlı, düzgün cilt _Uyku ağır ve uzun
_Saç gür, rengi koyu olmaya eğiliml
_Yavaş sindirim, ılımlı açlık(kolay _Sakin durağan kişilik
öğün atlayabilir)
_İşlerini yavaş ve metodik yapar

VAT , PİTT, KAPH'IN İŞLEVLERİ

VAT _ Taşıma
_ Hareket
_ İletişim

PİTT _ Metabolizma
_ Sindirim
_ Dönüşüm

KAPH _ Yapı
_ Birleşme

22 Şubat 2007 Perşembe

Renkler ve Çakralar

Chakra’ların Renklerle olan bağlantısı:

KIRMIZI : Kök Chakra Muladhara’nın rengidir.Kırmızı kan dolaşımını uyarır, uyandırır.Isıtıcıdır, ısınmanın sonucunda rahatlamayı sağlar. Aşırıya kaçıldığı takdirde agresif yapabilir. Giyeceklerimizde, yiyeceklerimizde, takılarımızda, ev ve iş yerinde kullandığımız mobilye, obje vb. Kullandığımız her ne ise renklerine dikkat ederek, kendimizi daha yakından tanıyabiliriz.

TURUNCU : İkinci Chakra’mız Swadhistana’nın rengidir. Bu renk havayı yükseltir, hafiflik sağlar. Dürtülerimizi uyarır. Fazla kullandığımızda ise yüzeyselleştirir.

SARI : Göbek Chakra’sı Manipura’nıın rengidir. Bu renk sindirimi uyarır, zihinsel olarak dinçleştirir. Yaşamı aydınlık ve parlak bir ışıkta gösterir. Fazlası rahatsız edebilir.

YEŞİL : Göğüs bölgemizde bulunan Anahata Chakra’nın rengidir. Bu renk genel olarak sakinleştirir, her alanı yeniler. Yeni birşeylere başlama şevkini uyandırır.

MAVİ ( TURKUAZ-INDIGO ) : Turkuaz, boyun bölgemizde bulunan Vishudda Chakra’nın rengidir. Indigo ise üçüncü göz bölgemiz Ajna Chakra’nın rengidir. Genel olarak mavi sakinleştirir, bu sakinlik daha derinlere ulaştırabilir, ki bu da bizde sığınma hissni doğurur. Bu renk korunmuşlıuk hissinide uyandırır. Bu rengin içinde kavranamaz olana dair sessiz bir özlem yatar.

MOR : Taç Chakra Shasrara’nın rengidir. Dönüşümün rengidir. Aynı zamanda değişimin ve spiritüelliğin rengidir.

KAHVERENGİ : Sağlamlığın ve dünyaya bağlılığın rengidir. Fazlası atalete yol açar.

BEYAZ : Diğer tüm renk tayflarını içinde barındıran bir renktir. Ölüm ve doğumu temsil eder.

SİYAH : Korunmanın rengidir. Güç toplamanın, geriye çekilmenin ve boşluğun rengidir. Bu boşluk, dolgunluğu içinde taşımaktadır. Gerekenden fazlası, organizmayı güçsüzleştirir, hüzünlendirir. Kötümserliği besler

20 Şubat 2007 Salı